Paranızı bir gecede katlayabilir ya da elinizdeki her şeyi kaybedebilirsiniz. Kumar masasında her şey mümkün görünüyor. Peki Müslüman biri için bu oyunların anlamı nedir? Kumar, her zaman heyecan, risk ve kazanç üçgeninde tartışılırken, İslami açıdan sınırları oldukça net çizilmiş bir konu. Günümüzde internet sayesinde kumar masaları artık evimizin salonunda; ancak bu dijital çağda bile, İslam’ın kumara bakışı değişmiş değil.
Kumar kelimesi kulağa sadece kartlar, rulet ya da bahis gibi gelse de, İslam’da kavram bundan çok daha geniş yorumlanıyor. Kur’an-ı Kerim’de geçen Arapça "meysir" kelimesi, sadece parayla oynanan şans oyunları değil, sonucu belirsiz olan her türlü kazanç arayışını kapsıyor. Yani biriyle taş-kağıt-makas oynayıp kazananın kaybedenden cips aldığı bir iddia da, milyonlarca dolarlık online poker turnuvası da, dini bakımdan aynı sepette değerlendiriliyor. Özellikle şans ve belirsizlik yoluyla, bir tarafın kaybettiği ve diğerinin kazandığı tüm oyun tipleri, klasik anlamda ve günümüz dijital versiyonlarıyla birlikte, aynı hükme tabi tutuluyor.
Kimi zaman küçük düello heyecanları ya da iş yerindeki lig bahisleri zararsız gibi görünse de, dini kaynaklarda en küçük miktarın bile önemli olduğuna dikkat çekiliyor. Bir hadis-i şerifte: "Kim kumar oynarsa, namazı kabul olmaz," uyarısı yapılmış. Üstelik burada mesele sadece para kaybetmek değil; zaman, huzur, aile, dostluk gibi soyut değerlerin de tehlikede olduğu vurgulanıyor.
Kuran’ın kumar konusundaki yaklaşımı oldukça net. Bakara Suresi 219. ayette, "Sana içki ve kumardan soruyorlar. De ki: "Onlarda büyük günah ve insanlar için bazı yararlar vardır. Ancak, günahları yararlarından daha büyüktür." Bu ayetle âdeta bir uyarı gelirken, Maide Suresi 90-91’inci ayetlerde ise kumar kesin olarak yasaklanıyor. "Ey iman edenler! Şüphesiz içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları şeytan işi birer pisliktir; bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz." ifadeleriyle, mesele tartışmaya açık olmayacak şekilde ortaya konmuş.
Hadislerde ise Hz. Muhammed’in "Kumar oynayan, elini domuzun kanına ve etine bulamış gibidir" sözü oldukça çarpıcıdır. Burada kumarın sadece finansal değil, ahlaki çöküntüye yol açtığı anlatılır. Hatta bazı İslami kaynaklar, kumarın ailede huzuru bozduğuna, insanları kötü alışkanlıklara sürüklediğine defalarca vurgu yapar. Yüzyıllar önce yazılmış bu Kur’an ve hadisler, bugünkü dijital oyunlar, online bahisler ya da piyangolar için de referans alınarak yorumlanıyor.
Farklı İslam ülkelerinde uygulamalar ve toplumsal tolerans seviyeleri değişiklik gösterebiliyor. Ancak Suudi Arabistan, İran, Afganistan gibi ülkelerde, kumar tamamen yasak ve ciddi cezalar var. Türkiye’de ise resmi idare tarafından kumar ve bahis oyunları belli kısıtlamalar ve düzenlemelerle oynanabiliyor, ama yine de dini otoriteler bu oyunların haram olduğunu sık sık hatırlatıyor.
Kumarın sadece dini açıdan değil, psikolojik ve toplumsal boyutları da var. Özellikle dijital oyunların yayılması ile birlikte, her yaştan insanın cebindeki telefonla 7/24 erişebildiği bir alışkanlık haline geldiği görülüyor. 2024 yılında Türkiye’de online bahis ve casino sitelerine yapılan harcama miktarının 50 milyar TL'yi aştığı biliniyor ve bu rakamın büyük kısmı genç kullanıcılardan geliyor. Bu istatistik bile, kumarın sosyal hayat üzerindeki etkisinin boyutlarını şaşırtıcı derecede gözler önüne seriyor.
Kumar oynayan kişilerde bağımlılık gelişme riski oldukça yüksek. Uzmanlara göre, kumar oynayanların beyinleri, tıpkı uyuşturucu ve alkol bağımlılığında olduğu gibi dopamin salgılıyor ve kısa süreli mutluluk hissi yaratıyor. Fakat bu tatmin duygusunun geçici olması, bağımlılığın hızla artmasına sebep oluyor. Sonrasında borçlanmalar, aile içi kavgalar, iş kaybı ya da sosyal izolasyon gibi sorunlar baş gösteriyor. İnsanlar çoğu zaman "ben bağımlı olmam" diyerek başlasa da, veriler bunun aksini gösteriyor.
Kumar Türü | Bağımlılık Oranı (%) | En Çok Tercih Edilen Yaş Grubu |
---|---|---|
Online Bahis | 67 | 18-28 |
Casinolar | 45 | 30-50 |
Piyango/Çekiliş | 28 | 40+ |
Bazı Müslüman toplumlarda, kumar oynamanın toplumsal damgası, bazen kişide daha büyük psikolojik baskılara sebep olabiliyor. Özellikle dini inancı kuvvetli olan kişilerde, kumardan sonra yaşanan suçluluk ve pişmanlık hissi yoğunlaşıyor ve depresif ruh hali tetiklenebiliyor. İlginç bir veri: Dini eğilimlerin yüksek olduğu bölgelerde, kumarın psikolojik etkisi maddi kayıptan daha çok maneviyat üzerinde hissediliyor.
Teknoloji sayesinde artık kumara ulaşmak her zamankinden daha kolay. Çevrimiçi casino siteleri, sanal bahis uygulamaları ve mobil oyunlar her gün milyonlarca kişiye kapılarını açıyor. İslam alimleri ise, bu dijital oyunların da klasik kumar kategorisinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Hatta Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği fetvalarda, internet üzerinden yapılan bahis ve şans oyunlarının da haram sayıldığı açıkça yazıyor.
Dijitalleşme sadece batılı ülkelerde değil, Müslüman coğrafyalarda da büyük bir hızla yayılıyor. Örneğin Malezya'da 2022 yılında yapılan bir anket, gençlerin %42’sinin en az bir kez online iddia veya şans oyununa katıldığını ortaya koydu. Bunun ardından Malezya fetva otoriteleri, dijital bahis platformlarının da tamamen yasaklanması yönünde ortak görüş bildirdi.
Bazı ülkelerde ise devletler, kumar gelirlerinden vergi elde etmek için yasal yolları tercih ediyor. Türkiye’de Spor Toto ve Milli Piyango gibi resmî kurumlar aracılığıyla bazı şans oyunlarının oynanmasına müsaade ediliyor. Fakat buradaki etik tartışma hiç bitmiyor; çünkü dini bakış açısına göre, şans ve rastlantı yoluyla elde edilen haksız kazançlar değişen teknolojiye rağmen haram olarak değerlendirilmekte.
Kumar ve benzeri şans oyunları için "zarar vermeyen küçük oyunlar caiz olur mu?" sorusu ise sıkça gündeme geliyor. Ancak çoğu fetvada, kazanma-kaybetme hedefli oynanan en küçük şans oyununun bile yasak kapsamına girdiği, kapsamlı şekilde açıklanıyor. Bahis ya da casino sitelerinde verilen "ilk üyelik bonusu" gibi teklifler de haram sayılan kazanç türlerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Kumar alışkanlığından vazgeçmek isteyenler için İslam’da birçok öneri ve destek yöntemi var. Öncelikle kişinin niyetini netleştirmesi önemli. Pek çok din uzmanı, bağımlılıkla mücadelede dua etmenin yanı sıra sosyal destek almanın çok işe yaradığını belirtiyor. Cemaat içi dayanışma grupları, terapi seansları, rehberlik hizmetleri bu konuda etkili yöntemler arasında. Özellikle gençler için, boş zamanların üretken faaliyete yönlendirilmesi; spor, müzik ya da sosyal sorumluluk projelerine katılım, kumar alışkanlığının önüne geçmede işe yarıyor.
Bazı camilerde ve gençlik merkezlerinde, kumarın dinen yasak olduğunu anlatan bilgilendirme seminerleri düzenleniyor. Böylece gençler, eğlence ile bağımlılık arasındaki ince çizgiyi daha iyi görebiliyorlar. Teknoloji kullanımına ise dikkat çekiliyor. Telefon ya da bilgisayarda geçirilen süreyi sınırlamak, güvenli internet filtreleri kullanmak faydalı olabiliyor. Ayrıca, ebeveynlere çocuklarının sanal dünyadaki aktivitelerini izlemeleri ve doğrudan konuşmaları tavsiye ediliyor.
Özellikle İslam’da, helal kazanç kavramı öne çıkıyor. İnsanlara emek harcamadan elde edilen gelirin kalıcı hayır getirmeyeceği çok vurgulanıyor. Müslüman birinin, başkalarının zararına kendi kazancını koymaması, alın teriyle yaşamasının, hem kişisel hem toplumsal huzur için en doğru yol olduğu sık sık hatırlatılıyor. Günün sonunda, Müslümanlar için kumar sadece dini bakımdan değil, ruhsal ve toplumsal anlamda da olumsuz görülüyor. Kumardan uzak durmak, sadece bir kuralı takip etmek değil, daha huzurlu ve üretken bir hayatın da anahtarı olabilir.
Bir yorum Yaz