Hayal edin, tek gecede bir masadan kalkıyorsunuz ve kasanın kasaları boşalmış. Evet, "bankayı kırmak" dediğimiz şey tam anlamıyla bu: Bir oyuncunun, bir casino masasında koca tüm paraları silip süpürdüğü o an. Bugün kulağa adeta film sahnesi gibi gelse de tarihte birkaç kez gerçekten yaşandı bu olay. Peki kim, nasıl yaptı? Gerçekten imkansız mı? Herkesin dilinde dolaşan efsaneler neler anlatıyor? Yarattığı heyecan bir yana, bu olayların arka planında şaşırtıcı matematik oyunlar ve zekice taktikler var. Şimdi bu büyülü dünyanın kapılarını biraz aralayıp "bankayı kırmak" deyiminin gerçek hikayelerine dalalım.
Duyduğunuzda şaşıracaksınız ama bankayı kırmanın ilk kaydedilen örneği 19. yüzyıldan geliyor. Londra’dan gelen Charles Wells, 1891 yazında Monte Carlo’daki ünlü kumarhaneye gidiyor. Birkaç gün boyunca sürekli rulet oynuyor ve karşısındaki kasanın tüm parasını birkaç kez tüketiyor. Wells’in bunun için herhangi bir hile kullanmadığı, sadece şans ve istikrarlı oyun sayesinde başardığı söyleniyor. Haberler, "Her şeyi aldı!" diye çalkalanıyor. O kadar ünleniyor ki, hakkında Fransızca bir şarkı bile yazılıyor: "The Man Who Broke the Bank at Monte Carlo."
Ama elbette tek örnek Wells değil. Yine Monte Carlo’da, Joseph Jagger ismi parlıyor. Jagger, tekstil mühendisi. Rulet çarkında küçük imalat hatalarını tespit edip, topların hep aynı yerlere düştüğünü fark ediyor ve bunun üzerinden zafer üstüne zafer kazanıyor. Bir bakıma, zekasıyla oyunun sistemini kendi lehine çeviriyor.
Edward Thorp’u atlamamak lazım. MIT matematikçisi Thorp, blackjack oyununda kart sayma taktiğiyle kumarhaneleri alt üst ediyor. Takımıyla Las Vegas’ı adeta titreten bu adamlara karşı, casinolar güvenlik sistemlerini yenilemek zorunda kalıyor. Thorp, kart sayma tekniğine matematiksel temel kazandırıyor. Halen, blackjack konusunda "efsane" olarak anılıyor.
Son yıllarda ise Philip Green, Jose Quesada, Don Johnson gibi oyuncular, bilgisayar analizleri ve anlaşmalı üst düzey masa limitleriyle devasa meblağlar kazanıyorlar. Casino tarihinde rekor kıran bu isimler, teknik bilgi ve psikolojik stratejiyle başarıya ulaşıyor.
Casinolar, kasanın kırılmasını önlemek için akıl almaz sistemler geliştiriyor. Temelde, her oyunun içinde evi (kumarhaneyi) koruyan matematiksel avantajlar var. Örneğin rulette, Amerikan tipinde 0 ve 00 gibi ekstra cepler sayesinde casino her zaman ufak da olsa avantajlı. Uzun vadede kasa hep kazanıyor. Peki nasıl?
Oyun Türü | Kasa Avantajı (%) | En Yüksek Bilinen Kazanç (USD) |
---|---|---|
Rulet (Avrupa) | 2.7 | 1.5 milyon |
Rulet (Amerikan) | 5.26 | 1.1 milyon |
Blackjack | 0.5 - 2.0 | 15 milyon |
Baccarat | 1.06 | 10 milyon |
Poker (Casino) | 1 - 5 | 5.6 milyon |
Yıllar içinde, birçok efsane oyuncunun yakaladığı avantajlar, çoğunlukla casino kurallarının değişmesiyle ortadan kalkıyor. Yani "banka hep kazanır" sözü yerini buluyor; istisnalar ise tarih kitaplarına geçiyor.
Sıklıkla şu tip hikayeler duyulur: "Bir tanıdığın uzaktan akrabası Las Vegas’ta kasayı boşaltmış!" Bu öykülerin çoğu kulaktan kulağa yayılan şehir efsaneleridir. Gerçekte, büyük casino kazanımlarının çoğu kısa süreli. Casinolar böyle vakalarda, yasaklama ya da yasal işlem yoluyla oyuncunun işini hızla bitiriyor. Bir oyuncu ne kadar kazanırsa kazansın, oynadıkça avantaj yine kasadan yana dönüyor.
Çok duyulan yanlışlardan biri: Akıllı taktikle sonsuz kazanç mümkün sanılır. Gerçekte, modern casino oyunlarının büyük kısmında, makineler ve algoritmalar sayesinde matematiksel avantaj güvence altına alınmıştır. Kart sayma, 1970’lerden sonra çoğu yerde ya yasaklandı ya da casino koşulları oyuncuların işini zorlaştırdı.
Bu anlatılanların bir bölümü filmlerde abartılır. Gerçekte, bankayı kırmak birkaç kişinin yaşadığı nadir bir serüven ve çoğunlukla eski tarihli. Günümüzde ise büyük kazanç için ya çok şanslı olmanız, ya da yasal sınırları zorlayan taktikler geliştirmeniz gerekiyor. Her ikisi de riskli ve sürdürülemez.
Biraz da gerçek rekorlara gelelim. Mesela Don Johnson, 2011’de Atlantic City’de tam yedi ayda 15 milyon dolar kazandı. Sırrı neydi? Casino yönetimleriyle önceden masaya oturup, kendisi lehine bazı avantajlar sağladı: Örneğin, yapılan kayıplarda yüzde 20’lik geri ödeme, özel masa limitleri, içki ve oda konaklama gibi büyük ödüller.
Benzer bir şekilde, Archie Karas adlı oyuncunun Las Vegas efsanesi var. "Run" ismini alan dönemde, Karas yalnızca 50 dolarla başlayıp, birkaç yıl içinde 40 milyon dolara kadar çıkıyor. Tabii, sonunda büyük çoğunluğunu kaybediyor ve bu da gösteriyor ki, casino her daim toparlanıyor.
Blackjack’te ise "MIT Blackjack Takımı" üniversite öğrencilerinden kurulu bir ekip. Matematik hesaplarla kart sayıp milyonlarca dolar kazanıyorlar. Hatta bu hikaye "21" adlı Hollywood filmine bile ilham kaynağı oluyor. Ancak yakalanmaları çok uzun sürmüyor, casinolar artık bu tür oyunculara karşı daha dikkatli.
Rulette farklı kazanma hikayeleri de var. Gonzalo Garcia-Pelayo, rulet çarklarını günlerce izleyip, ufak üretim hatalarından yola çıkarak, istatistiksel olarak daha sık gelen sayılara oynayarak sistemi yenmeyi başarıyor. Şans mı, deha mı? Bence ikisi de var.
Şimdilerde ise bilgisayar destekli oyuncuların devri başladı. Teknoloji sayesinde, oyunda anlık avantajları hesaplayan yazılımlar var. Ancak, casino güvenlik sistemleri o kadar gelişti ki, elektronik cihazlarla oynamak artık ağır yasal yaptırımlar doğurabiliyor.
Son bir ipucu: Eğer "bankayı kırmak" istiyorsanız, şans ve matematik bilginiz kadar, casino politikalarını da çok iyi takip edin. Kuralları önceden mutlaka okuyun. Masada limitler, oranlar, ödeme şekilleri ve promosyonlar belirleyici. Çünkü casinoların amacı, eğlenceyle beraber kendi kasalarını korumak ve kârlarını maksimize etmek.
Kasino bankasını kırmak, artık daha çok bir efsanenin adı; gerçek hayatta ise sadece birkaç kişiye kısa bir süreliğine gülümseyen şansın ve zekânın zaferi olarak tarihe geçti. Günümüz casinolarda, en akıllı hamle bile sistemin hakkını yenemez. Ama hikayelerin cazibesi, kumar dünyasının vazgeçilmez rüyası olmayı sürdürüyor.
Bir yorum Yaz